top of page

19 SORUDA

YENİ GELİR VERGİSİ KANUNU

TASARISI

 

 

 

‘193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU VE 5520 SAYILI KURUMLAR VERGİSİ KANUNU’NUN YERİNE HAZIRLANAN

YENİ GELİR VERGİSİ KANUNU TASARISI’’

 

 

GİRİŞ

Ülkemizde Gerçek Kişilerin elde ettiği kazançları ve bu kazançlar üzerinden ödenecek vergileri düzenleyen Gelir Vergisi Kanun’u 31.12.1960 tarihinde 193 Sayı ile 06.01.1961 tarihli 10700 sayılı Resmi Gazetede, Tüzel Kişilerin elde ettiği kazançları ve bu kazançlar üzerinden ödenecek vergileri düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanun’u 13.06.2006 tarihinde 5520 Sayı ile 21.06.2006 tarihli 26205 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu dönemler içerisinde ilgili kanunlara güncel gelişmeler neticesinde birçok düzeltmeler ve geçici maddeler eklenmiş ve Gelir Vergisi toplam 211, Kurumlar Vergisi ise toplam 46 maddeye ulaşmıştır. Dolayısıyla Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’inde belirttiği gibi kanunların sistematiği bozulmuş, indirim, istisna ve diğer müesseseler dağınık hale gelmiştir.

Netice itibariyle her iki kanunu da bir arada toplayan Gelir Vergisi Kanun’u tasarısı 2013 yılında hazırlanmıştır. Bu tasarının 2016 yılında eyleme geçirilmesi planlanmıştır.

Aşağıdaki çalışmamızda mevcut uygulamada olan kanunlardaki düzenlemelerin tasarıda yer alan yeni düzenlemeler neticesinde ne şekilde değişikliğe uğradığı özet olarak bilgilerinize sunulmuştur.

Sunum sırasında önem sırası gözetilmemiştir, yapılan yeni düzenlemelerin etkisi özet olarak açıklanmaya çalışılmıştır.

Çalışmamızın siz değerli uygulayıcılar ve ilgililer için yol gösterici ve yararlı olacağını ümit ederiz.

Saygılarımızla,

 

         D M D m ü h ü r

 YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

         LİMİTED ŞİRKETİ

 

 

 

 

Soru 1.Vergi tarifesi/oranlarında değişiklik mevcut mu? 

 

 

Gerçek kişiler için vergi tarifesinde ve kurumlar için vergi oranında bir değişiklik yapılmamıştır. Gerçek kişilerde %15 ile başlayan artan oran, kurumlarda ise %20 sabit oran devam edecektir.  

 

 

Soru 2.Stopaj yapacak olanlar ve stopaj oranları ne şekilde değişmiştir? 

 

Vergi kesintisine ilişkin maddeler tek maddede toplanmış, gelir türüne bağlı olarak % 15 ve % 25 olmak üzere iki stopaj oranı öngörülmüş, mevcut düzenlemelerde olduğu gibi Bakanlar Kuruluna stopaj oranlarını yeniden belirleme konusunda geniş yetkiler verilmiştir. 

Önemli bir yenilik olarak Kat Mülkiyeti Kanununa göre oluşturulan yönetimler ile her türlü iş hanı ve toplu işyerleri yönetimlerine, stopaj yapma yükümlülüğü getirilmektedir. 

 

 

Soru 3.Yıllık beyanname verme sürelerinde değişiklik yapıldımı? 

 

Tasarıda yıllık beyanname verme süresi öne çekildiği görülmektedir.

Tasarının değişmeden yasalaşması durumunda, gerçek kişiler yılık beyannamelerini izleyen yılın Şubat ayının başından yirminci günü akşamına kadar, kurumlar ise hesap döneminin kapandığı ayı izleyen üçüncü ayın başından yirminci günü akşamına kadar vereceklerdir. 

 

Soru 4.Geçici vergi dönemlerinde değişiklik yapıldı mı? 

Geçici Vergi mevzuatta dört dönem üzerinden tahakkuk ettirilmekteydi, tasarı ile dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılması planlanmaktadır

Diğer konularda esas itibariyle herhangi bir değişiklik öngörülmemektedir. 

 

 

Soru 5. Kira geliri elde edenlerin vergilendirilmesinde değişiklikler nelerdir? 

Kira gelirleri için mevcut Gelir Vergisi kanunun da bir vergi güvenlik önlemi olarak uygulanan emsal kira bedeli düzenlemesi aynen korunmuştur.

Bununla beraber eşin anne ve babasının kullanımına bedelsiz olarak tahsis edilen konutlar için emsal kira bedeli esasının uygulanması kaldırılmaktadır. 

Konut kira gelirleri için uygulanan istisna uygulaması değişmeden devam etmektedir. Kira gelirlerinde götürü gider uygulamasına sınır getirilmektedir. Tasarıda ki düzenlemeyle; 

  • Esas yöntem olarak mal ve hakların kiraya verilmesinden elde edilen kazancın tespitinde hâsılattan gerçek giderlerin indirilmesi yöntemi kabul edilmekte,

  • hâsılatları tasarının vergi tarifesinin yer aldığı 77. maddenin birinci fıkrasındaki tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan ve elde ettikleri gayrimenkul sermaye iradı sadece taşınmazların konut olarak kiraya verilmesinden oluşan mükelleflerin, istedikleri takdirde gerçek giderlerine karşılık olmak üzere hâsılattan istisna tutarını düştükten sonra kalan kısmın %25'ini, ikinci gelir dilimindeki tutarı aşıp üçüncü gelir dilimindeki ücret dışındaki gelirler için geçerli olan tutarı aşmayan mükelleflerin ise aynı şekilde bulunan tutarın %15'ini götürü gider olarak indirebilecekleri, 

öngörülmektedir.

 

Soru 6.İnşaat işlerinin vergilendirilmesinde ne tür değişiklikler yapılmaktadır? 

Özel inşaat işlerinde vergilemeyle ilgili özel düzenlemeler yapılmaktadır. Tasarıda özel inşaat işleri tanımlanmakta, başta özel inşaat işlerinde kazancın elde edildiği dönem, kazancın tespiti ve kat karşılığı inşaat işlerinde vergileme durumu ayrıntılı olarak düzenlenmektedir. 

Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde, avanslar dahil hak ediş bedellerinin değerlendirilmesinden doğan gelirlerin elde edildiği yıl vergilendirilmesi öngörülmektedir. 

 

 

 

Soru 7.Değer artış kazançlarının vergilendirilmesindeki değişiklikler nelerdir? 

İkamet amacıyla satın alınan ve fiilen ikamet edilen tek konutun elden çıkartılmasından doğan kazançlar gelir vergisinden istisna tutulmaktadır. 

Taşınmazlar ve pay senetlerinin elden çıkartılmasından sağlanan değer artış kazançlarının vergileme koşulları yeniden belirlenmektedir. Tasarıdaki düzenlemeye göre, taşınmazlar ile pay senetlerinin, elden çıkarılmasından sağlanan kazançların; 

  • İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin % 40’ı,

  • Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin % 50’si,

  • Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin % 60’ı,

  • Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin % 75’i, 

vergiden müstesna tutulmaktadır. 

Tasarıyla, tam mükellef anonim şirketlerde sahip olunan hisselerin halka arz edilmek suretiyle elden çıkarılmasında; 

  • İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin % 60’ı,

  • Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin % 70’i,

  • Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin % 80’i,

  • Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin % 90’ı, 

vergiden müstesna tutulmaktadır. 

 

 

Soru 8. Ücretlerin vergilendirilmesindeki yeni düzenlemeler nelerdir?

Ücretlerde “asgari geçim indirimi” adı değiştirlmiş ve “vergi indirimi” adı altında devam ettirilmiştir. Uygulama şeklinin esası değişmemekte, yalnızca üçüncü çocuk için uygulanan indirim oranı % 5’den %  10’a çıkartılmakta, üçüncü çocuktan sonraki çocuklar için ise indirim imkanı kaldırılmaktadır. 

Bir işyerine bağlı olarak çalışanlara, yaptıkları hizmetler karşılığında üçüncü kişiler tarafından verilen para ve ayınlar ile sağlanan diğer menfaatler ücret olarak tanımlanmaktadır. 

Şirket yönetim kurulu üyelerine, ortaklık payı ile orantılı olmaksızın ödenen kâr payları ücret olarak tanımlanmaktadır. 

Sporcu ücretlerinin vergilemesi değiştirilmektedir. İlke olarak sporcuların vergilemesinde var olan, tutarına bakılmaksızın beyanname verilmemesine ilişkin ayrıcalık kaldırılmakta, amatör sporcuların desteklenmesi amacıyla, bunların ücretleri üzerindeki gelir vergisi yükü azaltılmaktadır. Düzenlemeye göre; 

  • Yüz ve daha az sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde en fazla iki,

  • Yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en fazla dört 

amatör sporcu için uygulanmak üzere, her yıl ulusal yarışmalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi şartıyla amatör sporcu çalıştıranların, bu sporculara ödedikleri ücretlerin asgari ücretin iki katını aşmayan kısmının, vergi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oran ile çarpılmasıyla bulunan tutar, bunların ücreti üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. 

Çalışanlara pay senedi veya pay senedi alım hakkı verilerek ücret ödenmesi durumunda, ücretin elde etme tarihi tasarıyla düzenlenmektedir. Düzenlemeye göre çalışana; 

  • Pay senedi verilmesi durumunda pay senedinin hukuki ve ekonomik olarak tasarruf edilebilir olduğu tarihte,

  • Pay senedi alım hakkı verilmesi durumunda bu hakkın fiilen kullanıldığı tarihte,

ücret geliri elde edilmiş sayılacaktır. 

İrtibat bürosu çalışanlarının ücretleri için uygulanan istisna devam etmektedir. İstisna mevcut düzenlemeden farklı olarak, Doğrudan Yabancı yatırımlar Kanunu’na atıf yapılarak, irtibat bürosu çalışanları ifadesi kullanılarak tanımlanmaktadır. 

 

 

Soru 9. Telif kazancı elde edilmesi durumunda bu kazançların vergilendirilmesinde değişiklik var mı? 

Telif kazançları istisnasının esas olarak devamı öngörülmektedir. Bununla birlikte tasarıda; 

  • Bu kapsamda elde edilen hâsılatın vergi tarifesinin ücret gelirleri için geçerli olan dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın iki katını aşması halinde, istisna hükmünün uygulanmayacağı,

  • Elde edilen hâsılatın söz konusu eşiği aşması halinde tamamının beyan edileceği ve bu hâsılat nedeniyle yapılan kesintilerin tarifeye göre hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebileceği,

  • Telif kazancı elde edenlerin, istisnadan faydalanma durumlarına bakılmaksızın, Vergi Usul Kanunu’na göre defter tutma, belge düzenleme ve bildirimde bulunma ödevlerinden muaf tutulacakları, 

hükmüne yer verilmiştir. 

Telif kazançlarını beyan etmek zorunda olanların bu kazançlarının vergilendirilmesinde, isterlerse gerçek giderler yerine, hâsılatlarının % 25’i kadar götürü gider indirmelerine olanak sağlanmaktadır. 

 

 

 

Soru 10.Ticari kazançtan indirilemeyecek giderler ile ilgili düzenlemeler nelerdir? 

Finansman gider kısıtlamasına ilişkin mevcut olan düzenleme korunmaktadır. Mevcut düzenlemede olduğu gibi, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının % 10'unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan kısmı gider kabul edilmeyecektir. Kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri tasarıda da bu uygulamanın kapsamı dışında tutulmaktadır. 

Mevcut düzenlemede olduğu gibi, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, koşulların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar olarak tanımlanmaktadır. Mevcut düzenlemeden farklı olarak, maddede “Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulamasında” ifadesine yer verilmemektedir.  

Benzer şekilde, mevcut düzenlemede olduğu gibi, örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz ve benzerleri, örtülü sermaye koşullarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı olarak tanımlanmakta, burada da “Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulamasında” ifadesine yer verilmemektedir. 

Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin kazançtan indirimi için kabul edilen % 50’lik oran tamamen kaldırılmakta ve bu giderlerin indirimi kabul edilmemektedir. 

Teşebbüs sahibi veya serbest meslek erbabı tarafından işlenen suçlardan doğan tazminatların ticari kazançtan indirilemeyeceğine ilişkin kural, kusursuz sorumluluk halinde ödenen tazminatı kapsamayacak şekilde yeniden düzenlenmektedir. 

 

 

Soru 11.İhracatçıların yararlandığı götürü gider uygulamasında değişiklik var mı? 

 

 

İhracat, yurt dışında inşaat, onarım, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunanların, bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşi ile sınırlı olarak dikkate alabildikleri götürü gider, bu işlerle ilgili fiilen katlanılan ancak tevsik edilemeyen giderleriyle sınırlandırılmaktadır. 

 

 

 

Soru 12. Dar mükelleflerde ihracat istisnası uygulaması ne şekilde olacaktır? 

 

 

Tasarıda İş merkezi Türkiye'de bulunmayanlardan, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları malları Türkiye'de satmaksızın yabancı ülkelere gönderenlerin bu işlerden doğan kazançları için uygulanan ihracat istisnasının devamı öngörülmektedir. 

 

 

Soru 13. Menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesinde yapılan düzenlemeler nelerdir? 

 

 

Mevcut Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesinde yer alan, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesine ilişkin düzenlemelerde herhangi bir değişiklik yapılmamakta geçici maddeler kalıcı hale getirilerek aynen korunmaktadır. 

 

 

Soru 14. Taşınmaz ve iştirak hissesi satışında istisna uygulaması nasıl olacak? 

Mevcut yasada yer alan kurumların en az iki yıl süre ile sahip oldukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazançların % 75’ini vergiden istisna tutan düzenleme değiştirilmekte, kazancın istisna tutulacak kısmı elde tutma süresine bağlı olarak kademelendirilmektedir.

Tasarıdaki düzenlemeyle ayrıca, istisnanın ticari kazancını bilanço esasına göre tespit eden gerçek kişiler için de uygulanması öngörülmektedir. Öngörülen düzenlemeye göre, ticari kazancını bilanço esasına göre tespit eden gerçek kişiler ile kurumların aktiflerindeki taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının, 

  • İki tam yıldan sonra satışından doğan kazançların % 40’ı,

  • Üç tam yıldan sonra satışından doğan kazançların % 50’si,

  • Dört tam yıldan sonra satışından doğan kazançların % 60’ı,

  • Beş tam yıldan sonra satışından doğan kazançların % 75’i, 

gelir vergisinden müstesna olacaktır. 

Tasarının geçici maddesiyle, kurumların aktiflerine kayıtlı iktisadi kıymetlerden Kanun’un yayımı tarihi itibariyle iki yıl süreyle elde bulundurulmuş olanların, Kanun’un yayımı tarihinden sonra elden çıkarılmasında, yukarıda yer alan oranların yerine % 75 oranının uygulanması öngörülmüştür. 

Uygulamada farklılık yaratmamakla birlikte, çeşitli şekillerde iktisap edilen hisse senetlerinin elde etme tarihi özel olarak düzenlenmektedir. Bu çerçevede Tasarıda; 

  • Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihinin,

  • Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında sürelerin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen sürelerin, 

dikkate alınması öngörülmektedir. 

 

 

 

 

Soru 15. Yurt dışı kazançlarda iştirak ve şube kazançlarında istisna 

 

 

Kurumların, yurt dışı iştirak kazançları, yurt dışı şube kazançları ve yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkartılmasından doğan kazançları, mevcut Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alan şartlar çerçevesinde gelir vergisinden müstesna tutulmaktadır, dolayısıyla değişiklik yapılmamıştır. 

 

 

 

Soru 16. Yabancı fon kazançlarının vergilendirilmesi nasıl olacak? 

 

Yabancı fon kazançlarının vergilendirilmesiyle ilgili olarak mevcut Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/A maddesinde yer alan hüküm, tasarıda aynen yer almaktadır. Düzenlemeyle, yabancı fonların, SPK tarafından verilen portföy yöneticiliği yetki belgesine sahip tam mükellef şirketler aracılığıyla, her türlü menkul kıymet ve sermaye piyasası aracı, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi, kredi ve benzeri finansal varlıklar ve kıymetli maden borsalarında yapılan emtia işlemlerinden elde ettikleri kazançları nedeniyle, maddede belirtilen şartları birlikte gerçekleştirmesi halinde, portföy yöneticiliği yapanların; söz konusu fonlar için daimi temsilci, bunların işyerleri de bu fonların işyeri veya iş merkezi olarak sayılmayacağı hükme bağlanmaktadır. Bu kazançlar için beyanname verilmeyecek, diğer kazançlar nedeniyle beyanname verilmesi halinde bu kazançlar beyannameye dahil edilmeyecektir. 

 

 

 

Soru 17. Zirai kazançların vergilendirilmesiyle ilgili değişiklikler nelerdir? 

 

Tasarıda gerçek usulde vergilendirilen ve işletme büyüklüğü ölçülerini en az % 50 oranında aşan çiftçi ve çiftçi sayılanların yanında çalışan işçilerin asgari ücrete tekabül eden ücretleri için vergi indirimi getirilmektedir. Düzenlemeye göre, bu tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir. 

Ayrıca tasarıda zirai işletmeye dahil olan iktisadi kıymetler için kullanılan amortisman oranlarında farklı amortisman oranları kullanılması öngörülmüştür. Tarımda kullanılan iktisadi kıymetlerin daha kısa sürede itfa edilebilmesi için, bu kıymetler için amortisman oranının iki katı esas alınarak hesaplanan amortismanlar gider yazılabilecektir.   

 

 

 

 

Soru 18. Gelirin toplanması ve beyanı 

 

Tasarıda Tam mükellef kurumlar açısından esas olarak gelirin toplanması ve beyan esasında bir değişiklik sözkonusu değildir. Düzenlemede; 

  • Tam mükellef kurumların, kazançlarının tamamının yıllık beyanname ile bildirimi,

  • Kooperatiflerin gelirlerinin münhasıran Türkiye'de kesinti suretiyle vergilendirilmiş taşınmaz kira gelirlerinden ibaret olması halinde, bu gelirler için beyanname verilmemesi, 

öngörülmektedir. 

Tam mükellef gerçek kişilerde gelirin toplanması ve beyanı esasları yeniden düzenlenmektedir.  

Tasarıda, dar mükellefiyette gelirin toplanması ve beyan esasları konusunda bir değişiklik bulunmamaktadır. Tasarıya göre, tamamı Türkiye'de kesinti suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, diğer kazanç ve iratlar ile kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı için beyanname verilmesi gerekmemektedir. 

 

 

Soru 19.Eğitim ve sağlık harcamalarının beyannamede indirimi nasıl olacaktır? 

 

Eğitim ve sağlık harcamalarının beyan edilen gelir veya kazançtan indirimi, vergi indirimi haline dönüştürülerek korunmaktadır.

Düzenlemeye göre, mükellefin kendisi, eşi ve çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının vergi tarifesinin ilk gelir dilimine uygulanan oran ile çarpılmasıyla bulunan tutar, hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. İndirim tutarı, yıllık beyannamede bildirilen gelir ve kazancın indirime esas tutarının % 15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.

Yapılmak istenen düzenlemeyle, gelir tutarına bağlı olarak artan oranlı tarifenin sağladığı avantajın yok edilmek istendiği, bütün mükelleflere aynı oranda avantaj sağlandığı görülmektedir.         

bottom of page